Notere Tazminat Davası Açılabilir mi?
Noter kimdir ve ne iş yapar? Noter, devletin verdiği yetkiyle belge ve işlemlere resmiyet kazandıran bir kamu görevlisidir. Hukukî işlemleri belgelendirerek güvence altına almak noterliğin temel amacıdır. Yani bir sözleşmenin veya beyanın geçerliliği noter onayıyla güçlenir.
Noterin tazminat sorumluluğu nedir? Noterler, yaptıkları işlemlerden dolayı kusursuz sorumluluk (sorumluluğun hiç kusur aranmadan kabul edilmesi) ilkesine göre yükümlüdür. Bu, zarar görenin noterin kasıtlı veya ihmalî davranışını ispat etmek zorunda olmadığı anlamına gelir. Hukukî olarak sadece noter işlemi ile zarar arasındaki uygun nedensellik bağının kurulması yeterlidir. Örneğin noter bir işlemi eksik veya hatalı yaparsa, bu eyleminden doğan zarardan sorumlu tutulur.
Noter işlemlerinden zarar görürsem ne yapabilirim? Eğer bir işlemde hata, eksiklik ya da ihmal nedeniyle zarara uğradıysanız, bu durumda notere karşı maddi tazminat davası açabilirsiniz. Noterlik Kanunu’nun 162. maddesine göre noter “bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından” doğan zararlardan sorumludur. Dolayısıyla noter işlemlerinden zarar gören kişi, ilgili noterin sorumluluğu kapsamında dava açma hakkına sahiptir.
Noter hangi durumlarda sorumlu tutulur? Uygulamada şu durumlar noter tazminat sorumluluğu doğuran başlıca örneklerdir:
- Görevi ihmal etmesi: Örneğin, bir işlemi hiç gerçekleştirmemesi veya yapmaktan kaçınması.
- Hatalı işlem yapması: Tarafların rızasına uygun olmayan, yanlış veya eksik belge düzenlemesi.
- Sahte belgeyle işlem: Sahte vekâletname düzenlemesi veya sahte kimlikle sözleşme/beyan alma gibi eylemler.
Yukarıdaki hallerde noter, işlemini gerekli özenle yapmadığı için doğan zararlardan sorumludur.
Noter sorumluluktan nasıl kurtulur? Noter kusursuz sorumluluk altında olsa da bazı durumlarda sorumluluktan tamamen veya kısmen kurtulabilir. Önemli kaçış yolları şunlardır:
- Mücbir sebep: Deprem, sel, yangın gibi noter kontrolü dışında meydana gelen olağanüstü olaylar sonucu zararın doğduğunu ispatlamak.
- Zarar görenin tam kusuru: Örneğin, zararın tamamen sizin (işi yaptıran kişinin) ihmaliyle ortaya çıktığını göstermek.
- Üçüncü kişinin ağır kusuru: Zararı doğuran eylemin, görevli olmayan bir başka kişinin (örneğin dolandırıcı bir şahsın) ileri derece kusuru nedeniyle oluştuğunu kanıtlamak.
Bu durumları ispat eden noter, tazminat sorumluluğundan kurtulabilir. Örneğin ağır bir depremde sistemlerin çökmesi sonucu hata yapıldığı kanıtlanırsa noter sorumlu tutulmayabilir.
Sahte belge durumunda noter ne yapmalı, nasıl sorumlu tutulur? Eğer sahtecilik açıkça belirgin hatalar içeriyorsa (örneğin nüfus cüzdanındaki bilgiler birbirini tutmuyorsa) ve noter veya personeli bu basit tutarsızlığı fark etmemişse noter sorumlu tutulur. Ancak sahtecilik profesyonelce yapılmışsa yani “aldatma yeteneği” yüksek ise, Yargıtay buna genellikle zarar veren üçüncü kişinin ağır kusuru olarak bakar. Bu durumda noterin sorumluluğu ortadan kalkabilir. Kısacası, kolayca anlaşılabilecek sahtecilikte noter kusurlu kabul edilir; çok iyi hazırlanmış sahtecilikte ise noter sorumlu değildir.
Tazminat davası için süre nedir? Noterlik Kanunu’nda tazminat davaları için özel bir zamanaşımı süresi belirlenmemiştir. Bu nedenle genel usule göre, Türk Borçlar Kanunu’nun 72. maddesi uyarınca zamanaşımı süresi dikkate alınır. Buna göre, zarar ve fail belliyken dava hakkı başlamış sayılır ve genellikle iki yıl içinde dava açılması gerekir.
Sonuç: Noterler, yaptıkları işlemler dolayısıyla kusursuz sorumludurlar. Bir noterin işlemi nedeniyle haksızlığa uğrarsanız tazminat davası açabilirsiniz. Zararınızın noterin işlemiyle bağlantısını kanıtlamanız yeterlidir.