
Birleşme ve Devralmalarda Due Diligence Nedir? Süreç, Amaç ve Etkileri
Due Diligence Nedir?
Birleşme ve devralmalarda çok sık duyulan "Due Diligence" terimi, satın alınacak şirketi veya varlığı her yönüyle dikkatli bir şekilde incelemek anlamına gelir. Özellikle, bir şirkete yatırım yapmadan veya onu satın almadan önce yapılan bu detaylı inceleme sayesinde, riskler önceden tespit edilir ve doğru kararlar alınabilir.
Due Diligence süreci, bağlayıcı olmayan bir teklif sunulduktan sonra başlar ve anlaşmanın sonuna kadar devam eder. Bu süreçte hem şirketten alınan bilgiler hem de kamuya açık kaynaklar kullanılır. Günümüzde bu belgeler genellikle "veri odası" denilen güvenli dijital ortamlarda incelenir.
Due Diligence Çeşitleri Nelerdir?
1. Hukuki İnceleme
Hukuki Due Diligence, şirketin yasal durumunu baştan sona kontrol etmek anlamına gelir. Bu inceleme sırasında şu konulara bakılır:
- Şirketin kuruluş belgeleri ve ortaklık yapısı
- Gerekli izin, ruhsat ve lisansların olup olmadığı
(Özellikle enerji, sağlık, lojistik gibi alanlarda çok önemli.) - Şirketin yaptığı sözleşmeler (kredi, iş, müşteri, tedarik sözleşmeleri gibi)
- Şirketin sahip olduğu taşınmazlar ve üzerlerinde herhangi bir yük bulunup bulunmadığı
- Çevre düzenlemelerine uyulup uyulmadığı
- Şirketin devam eden davaları veya icra dosyaları
- Şirketin sahip olduğu marka, patent gibi haklar
Bu incelemeler, ileride karşılaşılabilecek sorunları önceden görmeyi sağlar.
2. Mali İnceleme
Mali Due Diligence sürecinde şirketin finansal durumu analiz edilir. İncelenen başlıca konular şunlardır:
- Gelir ve gider tabloları
- Bilançolar
- Şirketin kârlılığı ve geleceğe yönelik mali projeksiyonları
Bu aşamada şirketin gerçek ekonomik değeri ortaya konur.
3. Teknik İnceleme
Teknik Due Diligence, şirketin sahip olduğu teknik altyapının ve kaynakların detaylı incelenmesi anlamına gelir.
Özellikle üretim yapan ya da doğal kaynaklara dayalı bir iş modeli olan şirketlerde bu süreç büyük önem taşır.
Due Diligence Sürecinin Birleşme ve Devralmalara Etkisi
Due Diligence süreci, bağlayıcı olmayan teklif ile bağlayıcı teklif arasındaki aşamada yapılır ve uzmanlar tarafından yürütülür. Bu süreç sonunda hazırlanan "Due Diligence Raporu", hedef şirketle ilgili riskleri ve önemli bilgileri ortaya koyar.
Elde edilen veriler, özellikle alıcı ve satıcı arasında imzalanacak sözleşmelerde büyük rol oynar.
Bu rapora dayanarak;
- Satıcıdan belirli garantiler ve taahhütler alınır,
- Bazı riskler giderilene kadar işlemin tamamlanması ertelenebilir,
- İleride doğabilecek zararlar için satıcıdan güvence istenebilir.
Ayrıca Due Diligence bulguları, müzakerelerde alıcının pazarlık gücünü artırabilir. Tespit edilen riskler, satış fiyatının düşürülmesine ya da sözleşme şartlarının değiştirilmesine yol açabilir. Sonuç olarak, Due Diligence süreci hem yatırım kararını hem de teklif koşullarını doğrudan etkileyen kritik bir adımdır.
Sonuç: Due Diligence Neden Önemli?
Due Diligence, bir şirketi satın alırken ya da yatırım yaparken göz ardı edilmemesi gereken en önemli adımlardan biridir.
Bu süreç sayesinde:
- Şirketin güçlü ve zayıf yönleri net bir şekilde ortaya çıkar.
- Gelecekte ortaya çıkabilecek risklere karşı önlem alınır.
- Alıcı taraf doğru ve bilinçli bir yatırım kararı verir.
Özetle; doğru yapılmış bir Due Diligence çalışması, birleşme ve devralma işlemlerinin başarıyla tamamlanmasını sağlar ve ileride doğabilecek büyük sorunların önüne geçer.
Süreçle ilgili detaylı bilgi ve destek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.